Taşeron İşçiye Kadro ve Hizmet Alım İhalelerinin Geleceği

Geçtiğimiz hafta içerisinde Cumhurbaşkanımız Sn. Tayyip ERDOĞAN ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sn. Jülide Sarıeroğlu yıllardır beklenen bir çalışma hayatı değişikliğini, taşeron işçiye kadro, düzenlemesinin detaylarını açıkladılar.
Son derece yerinde ve çalışma barışı, ülkemizin taraf olduğu çalışma hayatıyla ilgili sözleşmeler kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve bunlara dayalı sosyal problemlerin azaltılması noktalarında gerekli bir politika değişikliğiydi. Esasen yıllardır mahkemeler konu olan bu hususta Yargıtay son derece doğru ve yerinde bir tespitle ihale yoluyla temizlik, hizmet aracı şoförlüğü, özel güvenlik, tıbbi sekreterlik, yönetici asistanlığı gibi alanlarda yükleniciler bünyesinde çalıştırılan kişilerin asıl işverenlerinin kamu olduğuna karar veriyordu. Bu nedenle bu kişilerin maaşlarından, izin haklarına, kıdemlerinden, toplu sözleşme haklarına pek çok konuda kamu sorumlu tutuluyordu.
Yargıtay’ın açtığı bu yol neticesinde 2014 yılında 6552 sayılı Kanunla yapılan bir takım düzenlemelerle alt işveren (ihale yüklenicileri) bünyesinde çalışan kişilerin kıdem tazminatları ve toplu sözleşme kapsamındaki ücret artışlarından kamu sorumlu tutuldu. Bugünkü taşeron işçisine kadro düzenlemesinin mihenk taşı işte bu yasal değişikliklerdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız açıkladığı çerçeve de bu çalışma hayatı politikası değişikliğinin etkilerinin şu şekilde olacağı özetlenebilir:
-        Hizmet alım ihaleleri hem sayı hem de tutar olarak büyük ölçüde azalacaktır. Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihaleleri neredeyse bitme noktasına gelecektir. Bu ihale süreç maliyetlerinin (ilan bedelleri gibi) de azalması demektir.
-        Kamu finansla anlamda bu değişiklikten karlı çıkacaktır. Zira, taşeron (alt işveren veya ihale yüklenicisi) aradan çıkacak, kadroya alınacak işçilerin ücretlerinde ve kıdem tazminatı, toplu sözleşme gibi haklarında bir değişiklik olmayacaktır. Dahası, yüklenicilere personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında verilen %4 sözleşme ve genel gider karşılığı artık verilmeyeceğinden en az %4’lük bir tasarruf söz konusu olacaktır.
-        Alt işveren işçileri her ihale döneminde kesinti olmadan çalışmaya devam edebilecek miyim, bu dönemde işten çıkartılır mıyım gibi kaygılardan kurtulacaklardır.
-        Alt işveren işçileri kamu çalışanı statüsüne geçeceği için memuriyette görülen iş verimsizliği (verilen işlerin süresinde yapılmaması gibi) gibi problemlerle karşılaşılabilir. Kamu idarecileri bu konuya özellikle eğilmelidir.
-        Çok sayıda alt işveren firması (Hürriyet İK’ya göre 20.000) başka sektörlere kaymazlarsa batacaklardır. Bu azımsanmayacak sayıda kişinin de işini kaybetmesi demektir. (Hürriyet İK’ya göre 100.000 kişi) Hükümetimiz bu etkiye karşı önlemleri de düşünmelidir.

-        KİK (hizmet alım ihaleleri azalacağı için) ve iş mahkemelerinin (artık bu işçiler kamu işçisi olacağı için) iş yükü azalacaktır.  
Yukarıda özetle verdiğim etkilerle gelecek olan taşeron işçiye kamusal kadro düzenlemesinin ülkemize hayırlı olacağına inanıyor ve diliyorum. Mecliste kabul sonrası yasalaşacak düzenlemeyi de yine bu çerçevede daha sonra değerlendireceğim.
Ümit ALSAÇ
Kamu İhale, Kamu İhale Sözleşmeleri ve EKAP Danışmanı
(E) Kamu İhale Kurumu/Kamu İhale Uzmanı
Ücreti mukabili eğitim ve danışmanlık talepleri için:
E-posta: ualsac@gmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İhale Mevzuatı: Bir Soru-Bir Cevap (8) Yabancı Para Cinsinden İş Deneyiminin Güncellenmesi

Mal Alım İhalelerinde Özel İmalat Süreci Kavramı ve Sonuçları

İdareler ve KİK’e Şikayet/İtiraz Başvurularında Sık Yapılan Hatalar (1)