İhale Mevzuatı Akademisi-Public Procurement Academy

Bugünlerde kamuoyunun gündeminde olan bir olayı bu yazımda ele alacağım. Malum, Manisa’daki Er Eğitim Tugayında yaklaşık 750 askerimiz yemekten zehirlenerek hastanelik oldu. Kısa bir süre önce yine aynı yerde biraz daha küçük boyutta bu zehirlenme vakası yaşanmıştı. Doğal olarak, bu olay üzerine gözler askeri birliğe yemek hizmeti veren yemek şirketine çevrildi. Konuyla ilgili adli ve idari soruşturma sürüyor. Milli Savunma Bakanı Fikri IŞIK’ta yemek firmasının sözleşmesinin feshedildiğini açıkladı. Muhtemelen kısa bir zaman sonra bu şirket hakkında ihalelere katılmaktan yasaklama kararı da verilecektir. Bu olay üzerine medyada tartışılan birkaç başlığı ihale mevzuatı bağlamında değerlendirmek istiyorum. Bunlar daha çok sorunun nereden kaynaklandığıyla ilgili. Bunları sırayla ele alalım. Sorun askeri birliklerin kendilerinin yemek yapması yerine dışarıdan yemek hizmeti almasından mı kaynaklanıyor? Bence sorun yemek hizmetinin ihaleyle dışardan alınmasından kaynaklanmıyor...

There is a well-known type of privatization model called contracting out . In fact, this type of privatization can be classified as the preliminary step of privatization. It is a preliminary step since it doesn’t involve sales of public assets or full delegation of state responsibilities. In this type, various services and works are contracted out to private contractors due to some apparent advantages of this approach and weaknesses of the public sector. The most cited advantage of contracting out is efficiency and effectiveness. If a public service or works is contracted out, it is expected that the private contractor, who is chosen after competitive bidding, will be able to fulfill the public need with lower amount of resources (personnel, financial or capital) and higher quality (satisfaction of end users who are either citizens or public administration and institutions themselves). The intensity of contracting out of public services increased substantially since the beginning ...

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yerli malı tebliğinde yaptığı değişiklik 10.6.2017 tarihli ve 30092 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Bilindiği üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 63'üncü maddesine göre mal alımı ihalelerinde yerli malı teklif edenler lehine %15 e kadar fiyat avantajı sağlanabiliyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından orta ve yüksek teknoloji ürünü kabul edilen ve KİK tarafından ilan edilen mallarda da bu avantajın sağlanması zorunlu . Bu avantajın sağlanacağı ihalelerde de yerli malı belgesi isteniyor. Bu değişiklikle yerli malı belgelerinin düzenlenmesine ilişkin getirilen yeni uygulamaları şu şekilde özetleyebiliriz: - Yerli malı belgesi ilgili oda/borsa tarafından düzenlendikten sonra TOBB/TESK tarafından elektronik ortamda kontrol edilecek ve bu kontrolde uygun bulunması durumunda ilgili oda/borsa tarafından onaylanacak. Yani odalar/borsalar tarafından düzenlenen yerli malı belgelerine üst kuruluş olan TOBB/TESK tara...

Yapım işlerinde tekliflerin değerlendirilmesi sürecinde aşırı düşük teklif sorgulama aşamasında idareler tarafından sık yapılan hatalara ilişkin bu ikinci makalemde teklif değerlendirme aşamasında yapılan hataları irdeleyeceğim. -                      Yaklaşık maliyetin % 80’lik kısmına giren iş kalemleri/grupları ile bunların dışındaki kalemlerin belirlenmemesi, %80’lik kısım için açıklama istenmemesi, %80’lik kısım dışında kalanlar için açıklama istenmesi: 24.02.2016 tarihli ve 2016/UY.III-618 sayılı KİK kararı “Yapılan incelemede, ihale onay belgesinin ekinde “sıralı iş kalemleri/grupları listesi” analiz girdilerinin tutarları itibariyle küçükten büyüğe sıralanmış halini gösteren “sıralı analiz girdileri tablosu”nun yer aldığı görülmüş olmakla beraber, aşırı düşük teklif açıklama isteme yazısının ekinde açıklama istenecek iş kalemleri/grupları listesinin ve açıklanması ist...